29.01.2009

ben X ve sosyalleşememek

elimde kılıçla sokakta yürümek istediğim çok olmuştur..

kim oldukların bakmadan.. onlar ve ben sadece.. dışımdakilere tahammülde zorlanıyorum bazı zamanlar ve şugünlerde.. hakkında yazmak istediğim başka şeyler vardı ama durum Ben X'i icap ettirdi.. bazı sahneleri gözlerim dolarak, bazı sahneleri yerimde kıpır kıpır, içimden "hadi.. hadi.. hadi.." diyerek izledim..

aslında hakkında çok yazılıp çizildi ama gene de filmle ilgili kabaca bilgiler şöyle..

*öncelikle bilgisayar oyunlarına bağımlı bir gencin hikayesi değil filmde anlatılan..

*filmde Ben'in oynadığı oyun halen internet üzerinden oynanabiliyor.. ArchLord..

*Nic Balthazar'ın Belçika'da otistik bir gencin intiharından çok etkilenerek kaleme aldığı roman, daha sonra yine onun elinden film olmuş..

*Ben X ismi, Flamanca "Ik beniks" deyiminden geliyor.. anlamı; "ben bir hiçim"

*bunun dışında Belçika'nın 2007 Oscar adayı olmuş.. aldığı ödüller ise burda saymam için fazla.. ama merak edenler için wiki'de hepsi yazıyor..

*ayrıca Greg Timmermans'ın ilk rolü.. ve sanırım artık hep "Ben X" olarak kalacak..

filmde bir de Ben'in ArchLord'da şifacısı (ve gerçek hayatta) olan Scarlite vardı.. onun olduğu sahneler bence çok güzel ve anlamlıydı.. bir kaos içerisinde yaşayan Ben'in belki de gerçek(!) hayata en yakın olduğu sahnelerdi..

filmde beni en etkileyen bölümlerden biri, annesinin bir belgesel havasında anlattıklarıydı.. bir yerde "birisinin ölmesi gerekiyordu" dedi gözyaşları içinde..

bir diğeri ise, Ben'in Scarlite'ın yanında oturduğunda O'na bir bütün olarak değil de (tam da doktorun dediği gibi; ağacı göremez ama yaprakların herbirini tek tek görür..) boynu.. elleri.. gözleri.. parça parça bakmasıydı..

film özellikle o yaştaki çocukların ne kadar acımasız olabildiklerine ve yetişkinlerin de ne kadar yılgın ve kör olabildiklerine dair çok güzel örnekler var.. herkesin bir "ama"sı var.. öylesine tepkisiz ki yetişkinler, doğru olanın ne olduğunu çok iyi bilmelerine rağmen bir boşluğun içine düşmüş ve hiçbir şeye dokunamıyor gibiler.. daha gençler ise kişiliklerini edinmekten ve farklı birer birey olmaktan o kadar uzaklar ki.. zorbaya gülüp arkasında durarak ve hislerini nasırlaştırarak büyüdüklerinde hiç alternatifsiz etraflarındaki büyükleri gibi olmaya adaylar.. ve sonunda.. "birisinin ölmesi gerekiyordu".. gözyaşları içinde..

tamam çok karamsarım, filmi de öyle anlattım ama okuduğum yorumların içinde filmi en kısa ve öz anlatan cümle sözlükten savager'a aitti.. o kadar karamsar değil.. umut var.. ama biraz hareket gerek..

bu film bence de "sağ gösterip sol yanağınıza öpücük konduran bir film"

3 yorum:

beko17 dedi ki...

En son sahnede kızın(Scarlite'nin) hayal olduğu anlaşılıyor o hep Ben' in kafasında mı oluyordu(archlord oyununda saymazsak)yoksa tren sahnesine kadar mı gerçekti???

lunawar dedi ki...

Scarlite ve Ben, oyun dışında hiç yan yana gelemediler bence..

beko17 dedi ki...

yan yana geldi en son yanına oturmuştu trende