Geçen sene balkonumda domates yetiştirebilmek için çekmediğim eziyet kalmadı.. Tamamen tohumları satın aldığım kişinin bende bu potansiyeli ya da yeterli azmi göremediği için yetersiz bilgi vermesiyle ilgili bir hayal kırıklığı.. Daha tohumlar çimlendiği zaman yanlış giden birşeyler olduğu belliydi ama ben kendi yetiştirdiğim domateslerden bir tanecik yiyebilmek uğruna aylarca direndim.. Sonuç.. Boş birsürü saksı.. Ayrıca bütün yaz boyunca saatlerce o saksıların başında boşuna geçirdiğim zamanı karşı apartman ve sakinlerinin baştan sona takip etmiş olmasının içimde bıraktığı eziklik hissi.. Tamam kim ne derse desin.. Bu sene bu işin benim için geçici bir heves olmadığını kanıtlamanın vakti geldi.. Karşı apartmanın tüm sakinlerine göstere göstere dalından tazecik koparılmış küçük domateslerimin üzerine mis gibi zeytinyağı gezdirip afiyetle yiyeceğim.. Acımasızca mı oldu.. Bilemiyorum.. Ama işi başından sıkı tutmak lazım..
Önce tohumları viyolde ya da küçük plastik bardaklarda torf içine gömerek (ama derine değil kesinlikle) biraz sulamak ve direk güneş görmeyen bir yerde üzerlerini bir naylonla örterek küçük seranın içinde çimlenmesini beklemek gerekiyor..
Geçtiğimiz hafta bir akşam oturup minik domates tohumalrını ektim.. Küçük bir seram oldu.. Tohumların bir kısmı çimlendi.. Biraz daha bekleyip onları saksılara alacağım..
Saksılara geçişte görüşmek üzere..
6 yorum:
bırak zavallı yavrucakları, özgür kıl. bak bi de plastik hücrelere hapsetmiş. vahşet bu vahşet :)
ay yiyeceiz onlarııı..
kısırın yanına koyacağım..
evet evet kısır, ne zaman?
ehem.. öhö..
domatesler çok nazlı.. o kadar diyim:P
marullar olmuş bilee :)
hayır asla acımasızlık değil..domatesler çok güzel olacaklar, çok sevimli olacaklar :)
Yorum Gönder