22.06.2010

piknik bahane
























kendi başımı yerim ben.. yapmadığım şey değil üstelik.. bazen rahat batıyor bana biliyorum..

dün işten çıkmış eve giderken ağladı ağlayacak bir ruh haliyle hayatımın böyle yollarda geçmesine yanıyordum.. ya birşey olsa.. ya gerçekten hayatımı kökten etkileyen, beni gerçekten alıkoyan birşeyler olsa.. o zaman bu serviste gelgitlerle harcadığım zamana yanmayacak mıyım diye..

aklıma eskiden tanıdığım, bir şekilde yollarımız kesişmiş insanlar geliyor.. kimler nereye vardı.. hayatları nasıl oldu diye düşünürken yakalıyorum kendimi.. ve bir de tabii ben onlara göre nerdeyim çelişkisi var.. hem görmek hem de görmemek istiyorum tabii..

sahi ben yıllar önce otuz yaşımda nerde görmüştüm kendimi?

bu ruh halinde olunca tabii duvarlar üstüme üstüme geliyor.. evdeyken hep rüyaya yatmak istiyorum.. gömülüp yatağa, renkli rüyalara dalmak.. çok fazla uyku seven biri olmadığım için tabii bu da mümkün olmuyor.. en iyisi dışarı çıkmak..

dün böyle ağlamaklı olunca akşam sevgilim bırakmadı beni evde.. haşlanmış yumurta, peynir, zeytin derken bir sepet hazırlayıp attık kendimiz sahile.. bir kilim yayıp güzel bir akşam kahvaltısı yaptık.. sonra da hava iyice kararana kadar etrafı izledik..

sonra yine ev..

dedim ya.. bazen rahat batıyor bana..

Hiç yorum yok: