8.07.2008

sebze günlüğü 3

gidebilmek hissimi canlı tutan bitkilerim artık yavaş yavaş çiçeklenmeye başladı.. biberlerim, hıyarlarım ve domateslerim birkaç haftadır güzel çiçekleriyle bana umut veriyorlar.. çok basit.. sadece zaman ve vazgeçmemekle ilgili.. zamanın yavaşladığı ve koşuyormuş gibi değil de sanki durduğunuz yerde herşey etrafınızda pervaneymiş gibi biryerlerin olduğunu öğrendiğimden beri belki de yaptığım herşey o yere ulaşabilmek için bir hazırlık..

bu yer bensiz olmaya devam ediyor ya.. ben o yersiz "ol"maya devam etmek istemiyorum artık..

sabahları erkenden kalkıp yaptıklarım, yakın zamanda içine girmeyi planladığım hayat için küçük hazırlık hepsi.. sanki o gün hava gereğinden fazla sıcak ya da kirli olmayacakmış gibi.. sanki heryeri motor ve insan sesleri sarmayacakmış gibi.. sanki o istemediğim kıyafetleri giyip gökyüzünü göremediğim ofisime gidip kendimi bilgisayarımın önüne hapsetmeyecekmişim gibi.. işte bir sene boyunca tüm bu prova saatleri beni biraz daha sakinleştirip teselli etti.. üstelik beklemediğim bir etkisi de oldu.. tam da ismini bilemiyorum ama.. aidiyet gibi.. artık yalnız değilmişim gibi.. artık biryere bağlanabilirmişim gibi..

bana geçen sene domates tohumlarını satan adam o küçük tohumların aslında benim için ne büyük bir değişim olacağını bilebilseydi belki de daha dikatli anlatırdı.. neyse.. ben o zaman bunlar için hazır değildim belki de..

şimdi hala ayaklarım toprağa basmıyor ama bir sınavı daha geçtim.. çiçekler meyve olacak..

herşey çok güzel olacak..

Hiç yorum yok: