12.09.2008

erkeklere göre değil

dün akşam ailecek izlediğimiz 27 Dresses başlıktan da anlaşılacağı üzere tam bir hatun filmi.. öyle her hatunun da izleyeceği cinsten değil.. yani hem boş vaktin olsun, hem filmle ilgili geyik yapabileceğin birileri olsun yanında (yalnız başına zor..), hem de abur cuburun bulunsun..

bunlar da yetmezmiş gibi akla uymazlıklar peş peşe gelsin (hayır hatun kişinin aynı gece iki düğünde birden nedime olması bile son sahnede olanlardan daha akla yatkın)..
neyse.. biz üç hatunduk, fırından yeni çıkmış kakaolu ve mısırunlu nefis bir kekimiz ve taze çayımız vardı, evet boş vaktimiz de vardı..
tamam çok da abartmayacağım.. eylencelik bir filmdi.. başrol oyuncumuz "bugün sana yarın bana" mantığıyla, şehirde evlenen herkesin danışmanı ve nedimesi olmayı bir insanlık görevi bilmiş, "o mutlu gün"ün geleceğine tüm kalbiyle inanan ama bunun için hiçbirşey yapmayan bir hanım kız.. güzeller güzeli (!) bir kız kardeşi ve böyle bir rolde harcanmış, aşkıyla yanıp tutuştuğu bir patronu var.. gün gelir güzel kız kardeş şehre döner.. Jane'in patronuyla tanışır, aşık olurlar ve evlenmeye karar verirler.. Jane'e bu düğünde büyük bir görev düşmektedir.. sırılsıklam aşık olduğu adamın ve biricik, annesiz büyüyen, zavallı kız kardeşinin düğününü organize etmek ve yine mükemmel bir nedime olmak.. filmin ilk karelerinden itibaren boy gösteren ama evliliğe inanmadığını ilk ortaya çıktığı sahneden itibaren devamlı dile getiren yakışıklı jönümüz de (James Marsden) Jane'le tam da yaklaşırken kalbini kırıverir..

bundan sonra ortaya çıkan olaylar, duygu fırtınaları, gaflet ve delalet içine düşmüş kadın ırkı, "dediğim dedik, çaldığım düdük" erkek milleti ve tüm o bir film için bile fazlaca kurgu olan olaylar bol boş vakti, aburu cuburu ve film hakkında geyik yapacak bir arkadaşı olanlar için biraz gizli kalsın.. ama şunu da söylemeden edemeyeceğim..

(bundan sonrasını filmi izlememişler ve izlemeyi düşünenler lütfen okumasın..)

son sahnedeki "beklenen" düğündeki nedimelerin hali filmin başından beri iyilik timsali, yardımsever, kan kustup kızılcık şerbeti içtim diyen kızcağızımız için biraz fazla kötüceydi.. nedimelik yaptığı 27 arkadaşına, o korkunç elbiseleri giydirip, 27sini de düğününde kürsünün yanına dizmesi çok zalimce ve akla aykırı olayların en büyüğüydü..

film için son söz

izlediyseniz üzülmeyim, çabuk unutursunuz..

izlemediyseniz, izleyecek daha iyibirşeyler mutlaka vardır..

2 yorum:

Tijin dedi ki...

Seyrettikten sonra akılda kalmıyor ama seyrederken çeneyi çalıştırıyor :)

lunawar dedi ki...

çalıştırmaz mı be..
valla çok güzeldi kek:P