26.02.2009

pansumanlık durumlar

Mirkelam'ın Asuman Pansuman adındaki şarkısıyla ilgili bu bilgiyi ilk duyduğumda acaip hoşuma gitmişti.. yani şarkıyı değil de.. hakkındaki bilgi.. böyle şeyler hep ilgimi çekmiştir.. hani diğerlerinin "lüzumsuz" bilgi olarak gördüğü şeyler.. bu konuda şanslıyım çünkü sevgilimden arkadaşlarıma.. herkes ayrı bir konuda uzman..

gelelim asıl konuya.. Mirkelam bu konuda herhangi birşeyler söylemişmiydi bilemiyorum.. takipçisi değilim.. ama 28 Nisan 2007 tarihli Sosyomat etiketinde araştırmacı bilgi küpü arkadaşım momovakit bu konuda beni bilgilendirmişti.. şarkının tüm sözlerini yazasım yok burda ama şarkıda geçen üç kelime grubu aslında 80'ler erotik Türk sinemasından alıntı..

İşte Kapı İşte Sapı; Yavuz Figenli'den 1975 yapımı erotik bir film..

Kartal Pendik Gittik Geldik; Kemal Kan'dan 1976 yapımı erotik bir film..

Kıvrıl Fakat Kırılma; Çetin İnanç'tan 1976 yapımı bir erotik film..

Hazır bunlardan bahsetmişken, Kabalcıdan 2002'de çıkan Erotik Türk Sineması adlı mini ansiklopediyi de burda anmadan geçmiyeyim dedim.. Meraklısına..

15.02.2009

eve dönüş

aslında müzik hakkında yazmak beni biraz tedirgin ediyor.. bir albüm, bir şarkı, bir müzisyen hakkında birşeyler söyleme kalktığımda doğru kelimeleri bulamıyorum bir türlü.. onların hakkında konuşmak haddim değilmiş gibi geliyor.. iki nota basamayan, sesi kargadan hallice olan ben nasıl olur da tüm duygularını ortaya dökecek kadar cesaretli insanlar karşısında "ı ıh.. olmamış.." diyebilirim ki..

bi yerden başlamak lazım ama.. madem bu kadar hayatımın içinde müzik.. iki kelimeyi biraraya getirebilmeli..

son aylarda mp3 çalarımda sıksık dinlediğim biri Edwyn Collins.. aslında "A Girl Like You" dışında hakkında birşey bilmediğim bir adamdı Roll'da yeni albüm haberini alana kadar.. haberin içeriği beni öyle etkiledi ki.. albümünü indirip mp3 çalarıma yükledim.. sonra da eski olanları..

Edwyn Collins 2005 şubat ayında birgün evinde bir beyin kanaması geçirip hastaneye kaldırılmış.. 2 ameliyat ve sonra birgün kendine gelmiş.. yazılanlara göre bildiği herşeyi unutmuş.. yürümeyi, konuşmayı, okumayı, yazmayı, gitar çalmayı.. herşeyi yeniden öğrenmek zorunda kalmış.. 7. solo albümü olan Home Again çıktığında hala gitar çalmayı öğreniyormuş.. Home Again'in birçok şeyi aslında Collins hastalanmadan önce hazırmış.. fakat bitişi Collins iyileştikten sonra gerçekleşmiş.. ama sanki tümden bir miladı var gibi albümün.. aynı mp3 çalarda eski albümleri ve yeni albümleri bir arada dinlerken Home Again tarz olarak eski parçalarından hemen ayrılabiliyor.. biraz daha sakin, biraz daha görmüş geçirmiş.. biraz daha ağır.. hit şarkıları olan değil de baştan sona sıkılmadan dinlenebilecek bir albüm..

A Girl Like You eski albümlerini arayıp bulmama sebebiyet vermemişti ama Home Again daha büyük bir etkiye sahip.. Home Again'deki parçaları tek tek ayırmak mümkün değil.. tabii eski albümlerinden Out of This World ya da The Campaign For Real Rock da dinlemeye doyamayacağım şarkılardan..

** The Campaign For Real Rock bende Gravedigger'a benzer bir etki yaptı.. onun gibi değil ama ona benzer.. başka zaman anlatırım..

12.02.2009

derya büfe

haftasonu ben yine evimin arkabahçesi bellediğim Eminönü'ndeydim.. bir arkadaşımla sabahtan buluşup ortalık kalabalıklaşmadan alışveriş yapalı istedik.. aklıma hemen Derya Büfe geldi.. kahvaltıyı orda yapmaya karar verdik.. bi kere az yağmurlu, ferah bir gündü.. biraz erken gidip Karaköy'de birkaç fotoğraf çektim, sonra da arkadaşımla buluşup Derya Büfe'ye gittik..

Derya Büfe, Karaköy'de Galata Köprüsü'nü karşınıza aldığınızda, sol tarafta, deniz kıyısında kalan restaurantların arasında kalıyor.. onlara göre daha bir esnaf lokantası görünümü var.. ızgara balık ve döner de yapıyor ama ben menemen yemeyi seviyorum orda.. temizlik ve hijyen konusunda ya da kusursuz servis konusunda söyleyeceğim pek bişi yok.. ama menemen tüm bunlara değer.. sade, kaşarlı ya da karışık (kaşar ve sucuk) yiyebiliyorsunuz.. hem de yumurtadan yumurta parası alıyorlar.. biz iki kişi 11 Lira hesap ödedik.. az sonra başlayacak ve saatler sürecek Eminönü turumuz için iyi bir yakıt oldu..

10.02.2009

melül bakışlı yaban koyununun bununla ne ilgisi var?

uzun zamandır hafif bir kitap okumanın hasretini çekiyorum.. Rilke, hayatının eziyetini, günlerce sırt çantamda çektikten sonra daha hafif bişeyler okuma hasretiyle yanan ben Yaban Koyununun İzinde'yi elime aldım.. bir kere Yukio Mişima (o da sadece bir kitap) dan başka Japon bir yazar okumadığım için ayrı bir merakım da vardı..

kitap güzeldi.. güzeldiden öte kaymak gibiydi.. birsürü ayrıntısı olan ama sıkıcı olmayan, hani bir oturuşta bitiriliverecek kitaplardan.. hikaye; sırtında yıldızı bulunan bir koyun ve onun peşinden yollara düşen genç bir adamın etrafında gelişiyor..

benim kitapla ilgili tek sıkıntım; kapağında alnının orta yerinde kırmızı bir yıldız olan koyun resmi..

bana, bu kitabın kapağından çok komünist bir yayının kapağı olmaya adaymış gibi geldi.. zaten konumuz olan koyunun yıldızı ne kırmızı, ne de alnının orta yerinde.. merak edip internette aradığımda, sol butunda ya da sırtında yıldız olan değişik koyun resimleri olan kapak tasarımlarıyla karşılaştım ama alnının orta yerine yakın (tam ortalanamamış) ve gayet eğreti duran kırmızı yıldızlı bir koyun resmiyle karşılaşmadım.. ayrıca konunun da bu resmi çağrıştıracak hiç bir yanı yok.. meraktan, acaba Hakuri Murakami sayın Bahar Giray ın bu tasarımından haberdar mı diye düşünmeden de edemedim..

6.02.2009

zihin açar..

olacak iş değil..

nutella'nın 5 kilogramlık kavanozları satılmaya başlanmış memleketimde..

görseller işyerine bomba gibi düştü.. görseller diyorum, çünkü kimse görmeden inanmaz biliyorum..

"abi nutellanın 5 kilogramlık kavanozu çıkmış"

"yaa di mi, iski çeşmeden su diye nutella akıtacakmış.."

forward mailler mailboxları doldurdu..

sorduk araştırdık.. şimdilik metro cash&carry'lerde.. başka da biryede satılmaz muhtemelen.. ama en azından adres belli..

**şimdi güzel bir pandispanya yapsak.. ikiye kesip, arasına bol nutella, bol çilek, bol muz ve kırılmış fındık parçalarını doldursak.. sonra da üzerini bolll nutellayla kaplasak.. ne güzel waffle olur..

**kardeşi "nutella kavanozu" olmak için evden kaçan ilk abla ben olacağım galiba..